6 Aralık 2015 Pazar

Çocukluğum


Diğerleri kadar "normal" değil, diğerlerinin de benim kadar sapkın olduğunun bilincinde olarak çocukluğumdaki sapkınlıkların izini sürüyorum. 

Kırmızı Başlıklı Kız'ın kurtla karşılaşması.
Benim için en travmatik anlardan biri gelmiş geçmiş bütün insanların yaşadığı bir deneyimdi: ölümlü olduğumu öğrendiğim an! Ölümü öğrendiğimde çığlık çığlığa ağlamıştım; "peki ya ben?" diye sormuştum. "Evet, sen de hepimiz gibi" diye cevap vermişlerdi. Sonra teselliler sunmaya başlamıştı büyükler: "ama bak cennete gideceksin. Orada hiç acı yok"; ağlamıştım "cenneti istemiyorum, dünyada kalmak istiyorum".  Gece yatağıma yattığımda korkardım, uyumamak için direnirdim; ölümden uyku gibi bahsettiklerini duymuştum. Uyuduğumuzda nereye gittiğimizi, doğmadan öncesini düşünürdüm; nereden gelmiştim. İçim ürperirdi! Canın acımadığı yer ölümse, canın acıdığı yer hayattı! Canımı acıtacak kadar bir yerimi sıkar, cimciklerdim ya da elimi aşağıya amıma götürürdüm. Yaşadığımı hissetmek isterdim. Anneme ya da ananeme sarılmak gibi, eğer yalnızsam kendime sarılırdım, kendime dokunurdum, bazen yumuşakça, bazen canımı acıtacak kadar sert.